Güreş Nasıl Oynanır Kuralları Nelerdir?
Güreş nedir?
Güreş bir dövüş sporu olarak değerlendirilebilir. Rakiplerin birbirlerine vurmadan birbirlerine üstünlük sağlamaya çalıştıkları bir spor türüdür. Tarihte bilinen en eski sporlardan biri olan güreşin farklı stilleri ve müsabaka formatları vardır.
Güreşte farklı ülkelerin, kendilerine göre oluşturdukları ulusal stiller vardır. Bunlardan başlıcaları şu şekildedir:
– Türkiye: Yağlı Güreş, Karakucak Güreşleri, Aba Güreşleri
– Japonya: Sumo Güreşi, Puroresu
– Moğolistan: Moğol Güreşi
– ABD: Profesyonel Güreş
– Hindistan: Pehlwani
– Meksika: Lucha Libre
Aba güreşleri yerel bir güreş türüdür. Çoğunlukla Gaziantep ve Hatay’da icra edilir. Bu güreşin ismi, güreşçilerin üzerlerine giydiği kumaştan gelir. Bu kumaşın adı abadır. Karakucak güreşi ise günümüzde bilinen modern güreşin atasıdır.
Güreş Stilleri
Güreşte greko-romen ve serbest olmak üzere iki ayrı dal vardır. Greko-romende oyuncular belden yukarısı ile oynarlar, ayaklar ile hamle yapılmaz. Greko-romen daha çok Avrupa ülkelerinde yaygındır. Serbest stilde ise oyun vücudun her bölgesiyle oynanabilir. Sporcular ellerini ve ayaklarını kullanarak rakiplerini alt etmeye çalışırlar. Serbest stil, Türkiye’deki geleneksel güreşlere benzerliğinden ötürü burada daha yaygındır.
Türkiye’de Güreş
Güreş, Türk kültürü açısından çok önemli bir spor dalıdır. Türkiye’de güreşen sporcuya güreşçi ya da pehlivan denir. Eskiden erkeklerin evlenecekleri kızın babasıyla güreşmeleri ve onu yenmeleri gerekirdi. Eskiden erkek çocukları çok küçük yaşlardan itibaren güreştirilmeye başlanırdı. Gelmiş geçmiş en büyük kahraman olarak, adı Manas destanında da geçen ve 1200 yaşında olduğu rivayet edilen Koşay Han gösterilir. Osmanlı döneminde de sıklıkla güreş müsabakaları gerçekleştirildi. Bu yarışmaları kazananlara büyükbaş, küçükbaş hayvanlar gibi türlü hediyeler verilirdi.
Türkiye’de modern güreşin başlangıç tarihi olarak 1910 yılı gösterilir. Türkiye’deki ilk güreş antrenörü Macar Raol Peter’dir. Türkiye’nin güreş federasyonu da 1922 yılında kurulmuştur.
Güreş Kuralları
Bir güreşçinin rakibini yenebilmesi için, rakibini mindere düşürmesi ve iki omzunu da yere değdirmesi gerekir. Bu duruma tuş denir. Rakiplerden herhangi biri diğerini tuş ettiğinde maçı kazanmış olur. Maçı kazanmanın bir diğer yöntemi de, rakiple aradaki puan farkını 10’a çıkarmaktır.
Maçlar 3 dakikalık 2 devreden oluşur. Devre araları 30 saniyedir. Eğer bu süre içerisinde rakipler birbirini tuş edemezse ve puanlarda da eşitlik bozulmazsa 3 dakikalık bir uzatma devresi oynanır. Eğer maç yine berabere biterse, bu durumda hakem kararı kazananı belirler. Güreşte minder hakemi dışında, minderin dışında bekleyen bir de jüri bulunur. Minder hakemi puan gösterdiğinde, jüri bu puanı kabul etmeyebilir.
Güreş müsabakalarının yapıldığı minderin kalınlığı en az 4 santim, çapı da 9 metre olmalıdır. Güreşçiler mindere terli gelemezler ya da vücutlarında herhangi bir madde süremezler. Kolye, yüzük gibi herhangi bir takı ya da aksesuar takmak yasaktır. Sporcuların uzun tırnaklarla ya da sakallı olarak mindere gelmeleri yasaktır. Her sporcu mayosunun içinde mendil taşımalıdır.